Doğduğumuz yerde doyarız

Doğduğumuz yerlere değil de neden duyduğumuz yerlere kök salarız?

Neden; asıl kökümüz olan topraklara yaşamımızın en güzel ve verimli aşamasını değil de son demlerimizi sıkıştırıp ille de vatanım deriz?

Ve neden doğduğumuz yerde doyamayız?

Önceleri ekonomik, ulaşım, sağlık, eğitim, istihdam gibi nedenlerden ötürü büyük şehirlere, gurbete çıkardı insanlarımız ata topraklarını bırakarak. Artık bu durum tersine dönmeye başladı. O şirin kasabalar, hatta köyler gelişti ve değişti ve de fertlerine yetecek kadar her alanda ilerledi.

Çorum'un orta ölçekli ilçesi Kargı'mızı ele alırsak; ilçeye yapılan TOKİ 1. Etap konutlarıyla ve yapılacak olan 2. Etap konutlarıyla birlikte nüfus iki katına çıkabilir, artan nüfusla birlikte yeni yerleşim alanları, yeni istihdam alanları, yeni beyinler, yeni fikirler ilçeyi daha modernize, daha yaşam standardı yüksek bir yer haline getirebilir.

Yıllar önce vasıfsız olarak gurbete yolladığı fertler geri her konuda birikimli ve donanımlı bir şekilde döndüklerinde ilçe şaha kalkacaktır ve de tersine göçü tetikleyecektir. Hele ki küçük organize sanayinin kurulmasıyla bu iş çok daha kolay olacaktır.

Geceyi görmeden gündüzün tadına varamayız, korkmadan, tüm cesaretimizle tersine göçe katılıp memleketimize ve gelecek nesillerimize katkıda bulunmalıyız. İlçemizde hukuki, ahlaki, dini, felsefi, ticari, siyasi değerler mevcut. Az olanı çoğaltmak bizlerin elindi.

İnsan ömrü acısı ve tatlısıyla tez bitiyor. Her dakikanın tadını çıkarmak, huzurlu bir yasam için, doğduğumuz yerlerde doymak için tüm olanaklara sarılalım. Saygı ve sevgiyle kalın...