Glokomun, görme sinirinde kalıcı hasar oluşturan ve dünya genelinde körlüğün en sık nedenlerinden biri olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Mustafa Durmuş, hastalığın başlangıçta çoğunlukla fark edilmediğini ve ilerleyen süreçte geri dönüşü olmayan görme kayıplarına neden olduğunu dile getirdi.
Glokom İçin Risk Faktörleri Nelerdir?
Glokomun görülme sıklığını artıran faktörlere de değinen Prof. Dr. Mustafa Durmuş, özellikle 40 yaş üstü bireylerin risk grubunda olduğunu açıkladı. Yüksek göz içi basıncı, ailede glokom öyküsü, ileri yaş, şeker hastalığı (diyabet), miyopi, uzun süreli kortizon kullanımı, ciddi göz yaralanmaları ve üveit gibi faktörlerin glokom riskini artırdığını söyledi. Durmuş, glokomun genel nüfusta yüzde 2-3 oranında görüldüğünü, ancak aile öyküsü olanlarda bu oranın 4-5 kat daha yüksek olduğunu belirtti.
Erken Teşhis Körlüğü Önleyebilir
Prof. Dr. Mustafa Durmuş, glokomda erken teşhisin kritik öneme sahip olduğunu belirterek düzenli göz muayenelerinin önemini vurguladı. Durmuş, glokom teşhis edildiğinde mevcut hasarın geri döndürülemediğini ve erken teşhis sayesinde ilerlemenin durdurulabileceğini belirtti.
Glokom Nasıl Tedavi Edilir?
Tedavinin ömür boyu sürdüğünü ifade eden Durmuş, hastaların göz damlalarını düzenli kullanmalarının ve periyodik göz muayenelerini ihmal etmemelerinin önemli olduğunu söyledi. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte glokomun çoğunlukla göz damlaları ile kontrol altına alınabildiğini, nadir durumlarda ise lazer veya cerrahi müdahalenin gerektiğini ifade etti.
Çocuklar ve Yeni Doğanlarda da Risk Var
Prof. Dr. Mustafa Durmuş, glokomun yalnızca yetişkinlerde değil çocuklar ve yeni doğanlarda da görülebileceğini vurgulayarak, ailelerin çocuklarında oluşabilecek belirtilere karşı dikkatli olması gerektiğini hatırlattı. Prof. Dr. Mustafa Durmuş, glokomun sessiz ve sinsice ilerleyen bir hastalık olduğunu tekrar hatırlatarak, herkesi düzenli göz muayenelerine davet etti.
www.yaylahaber.com.tr