7-13 Mart Glokom Haftası nedeniyle açıklama yapan Çorum Özel Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Opr. Dr. Serkan Güreser: 'Glokom'un sessiz seyreden bir rahatsızlık olduğu için hastaların farkına varmadan yavaş yavaş görme yeteneğini kaybettiğini belirtti.
Glokom Haftası nedeni ile açıklamada bulunan halk arasında "karasu hastalığı" olarak da bilinen göz tansiyonu hastalığı hakkında bilgi veren Opr. Dr. Serkan Güreser; "Glokom, görme sinirinde hasarla sonuçlanan ve körlüğe neden olan bir hastalıktır. Dünyada körlüğün en sık nedenlerinden biridir. Glokom tespit edildiğinde o zamana kadar oluşmuş olan hasarı geri çevirmek mümkün değildir. Bu nedenle erken tanı, hastalığın tedavisinde çok önemlidir" dedi.
40 YAŞ ÜSTÜ RİSK GRUBUNDA
Yüksek göz içi basıncı, yaş, ailede glokom öyküsü, ırk, şeker hastalığı, ciddi göz yaralanmaları, üveit, miyopi ve uzun süreli kortizon kullanımının glokoma yakalanma riskini artırdığına değinen Opr. Dr. Serkan Güreser; "Glokomun 40 yaş üzerinde toplumda görülme sıklığı yüzde 2-3 iken, glokomlu ailelerdeki görülme sıklığı 4-5 kat fazladır" diye belirterek, bu özelliklere sahip kişilerin glokoma yakalanma riskine karşın görme sinirindeki hasarın erken tespit edilebilmesi için düzenli göz muayenesi olmasının önemli olduğunu” ifade etti.
Ayrıca, göz tansiyonunun (Glokom) Türkiye'de de yüz binlerce insanı etkilediğine de işaret ederek, özellikle çocuklarda ve yeni doğanlarda da hastalığın önemine değindi.
ERKEN TANI ÖNEMLİ
Glokomda erken tanı ve tedavinin çok önemli olduğunun üzerinde duran Göz Hastalıkları Uzmanı "Glokom tedavisi ömür boyu süren kronik bir göz hastalığıdır. Gözün anatomik yapısına göre dar açılı ve geniş açılı olmak üzere, farklı mekanizmalar ile ortaya çıkabilir. Hastalar damlalarını düzenli kullanmalıdır. Periyodik göz muayenelerini ihmal etmemelidirler. Glokom günümüzde gelişen teknoloji ile göz uygulanan damlalarla büyük oranda tedavi edilebilmekte, nadiren lazer veya cerrahi yöntemlere ihtiyaç duyulmaktadır." diye konuştu.
Sevil Sınayuç