Osmancık’ta Millet İttifakına yönelik eleştiriler sarf eden MHP Genel Başkan Yardımcısı Durmaz’a cevap veren Tahtasız, MHP’li yöneticilere milleti kutuplaştırmaktan, siyaseti kirletmekten, kavgayı, gerilimi, ayrımcılığı körüklemekten uzak durmayı önererek, “Bizler millet ittifakı olarak yolumuza devam ediyoruz. Hem de alnımız açık, başımız dik ve yüreğimiz ferah olarak çünkü karanlık çevrelerle kirli ilişkilerimiz yok, vatana millete ihanetimiz söz konusu değil” dedi.
Tahtasız, “Kargaların bile tenezzül edip gülmeyeceği ciddiyetsiz, gerçek dışı bir iddia ile İyi Parti Genel Başkanı Sayın Akşenir’i ve Genel Başkanımız sayın Kılıçdaroğlu’nu terörle ilişkilendirmeye kalkması elbette ki gerçek dışı, gülünç ama aynı zamanda ahlaktan yoksun bir tavırdır” ifadesini kullandı.
Devlet Bahçeli ve Recep Tayyip Erdoğan’ın birbirlerine yönelik iltifatlarının kayıtlarda olduğunu, arşivlerin yok sayılamayacağını, yazılanların mürekkebinin bile kurumadığını hatırlatan Tahtasız, Bahçeli’nin ve Erdoğan’ın geçmiş dönemlerdeki konuşmalarından örnekler verdi.
Tahtasız, açıklamasında şunları dile getirdi:
“ARŞİVLER YALAN SÖYLEMEZ”
“Osmancık Belediyesi tarafından düzenlenen toplu açılış töreninde konuşan MHP Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz, esip gürlemiş, bildiği kadarından aklına gelenleri söylemiş.
Memlekete, millete hizmet için incir çekirdeği kadar, bir Osmancık pirinci tanesi kadar laf etmeyen sayın Durmaz, ipe sapa gelmez iftiralarla, asılsız iddialarla siyaseti kirletmekten, milleti kamplaştırıp kışkırtmaktan çekinmemiştir.
Sorumlu bir siyasetçi, bir halk hizmetkarı gibi davranmak yerine beslendikleri tek kaynak olan kavga ve gerilimi körüklemesi alışık olduğumuz bir tavır.
Kendi uydurdukları yalanların peşine Osmancıklı vatanseverleri takmaya, onları azgın bir yağma düzeninin paydası yapmaya çalışması ise beyhude bir çaba.
Belki sayın Durmaz unutmuştur ya da unutmak, unutturmak istiyordur ancak arşiv unutmuyor, bizler unutmuyoruz; nasıl savrulduklarını, iktidara yakın durmak uğruna Türk Milliyetçiliğini nasıl pazarladıklarını.
Kargaların bile tenezzül edip gülmeyeceği ciddiyetsiz, gerçek dışı bir iddia ile İyi Parti Genel Başkanı Sayın Akşenir’i ve Genel Başkanımız sayın Kılıçdaroğlu’nu terörle ilişkilendirmeye kalkması elbette ki gerçek dışı, gülünç ama aynı zamanda ahlaktan yoksun bir tavırdır.
Sayın Durmaz teröre mesafe koymak istiyorsa önce kendilerine çeki düzen vermeli, hemen peşinden de Öcalan sevdalısı, Kandil bağımlısı, PKK aşığı dedikleri AKP’den uzak durmalıdır.
Sayın Devlet Bahçeli ve sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın birbirlerine yönelik iltifatları kayıtlarda ve mürekkebi kurumadı.
Memleketin yağmalanmasına, milletin kanının emilmesine, vatanın parsel parsel satılmasına, Ege adalarının ve Ege denizinde ki ulusal haklarımızın Yunanistan’a peşkeş çekilmesine göz yuman, destek veren bir anlayışın milliyetçilik iddiası acınacak bir durum.
İstanbul’da belediye başkanlığını almak uğruna Osman Öcalan’a sığınmaları, Öcalan ailesinden medet ummaları, bu kadar zavallılaşmaları ise kendilerine verilen görev gereğidir ve Türk milliyetçilği ile uzaktan, yakından hiçbir ilişkisi yoktur.
Sayın Durmaz’ın dillendirdiği, iler tutar yanı olmayan bu yalanların Osmancık’ta ve memleketin hiçbir yerinde kabul görmediği ortadadır.
“BİZİM VATANA, MİLLETE İHANETİMİZ YOK”
Bu gerçeği sayın Durmaz ve partisi de biliyor ve öylesine çaresiz durumdalar ki iktidara yamanmak uğruna Şivan Perverci, Apocu, Barzanici AKP’ye sığınmak zorunda kaldılar.
Sayın Durmaz ve birlikte yürüdükleri çevreler hangi iftiradan, hangi kirli yöntemden medet umarlarsa umsunlar biz memleketi esenliğe, milleti huzura ve refaha eriştirme mücadelemizden ve milletle kucaklaşma çabamızdan geri durmayacağız.
Sayın Durmaz ve partisi bir ABD projesi dedikleri AKP ve Recep Tayyip Erdoğan’a payandalığa devam etsin.
Bizler millet ittifakı olarak yolumuza devam ediyoruz.
Hem de alnımız açık, başımız dik ve yüreğimiz ferah olarak çünkü karanlık çevrelerle kirli ilişkilerimiz yok, vatana millete ihanetimiz söz konusu değil.”
Ceren Bilan Topal