Ahmedov, “Bir millet, iki devlet” şiarıyla hareket eden devlet başkanlarımız İlham Aliyev ve Recep Tayyip Erdoğan, uluslararası alanda ve bölgede bu formülün rehberliğinde hareket ederek iki Türk Cumhuriyetini dünyada söz sahibi haline getirmiştir. Bugün Azerbaycan-Türkiye arasında dünyada eşi benzeri olmayan kardeşlik ilişkileri bulunmaktadır. İki kardeş ülke arasındaki ilişkiler hiçbir dönemde bu kadar yakın olmamıştı. Kelbecer'in işgali sırasında sivillerin tahliyesi için Azerbaycan'a helikopter sağlayamayan Türkiye, şimdi dünyaya meydan okuyor ve her türlü uluslararası baskı karşısında kararlılığından vazgeçmiyor. Türkiye-Azerbaycan ilişkileri stratejik ortaklık düzeyine yükseldi. Azerbaycan'ın bulunmadığı uluslararası platformlarda Türkiye Azerbaycan'ın çıkarlarını, Türkiye'nin bulunmadığı uluslararası platformlarda ise Azerbaycan Türkiye'nin çıkarlarını savunmaktadır. Devletlerarası ilişkiler sisteminin üstünde yer alan bu kardeşlik ilişkilerini tüm dünya şaşkınlık ve kıskançlıkla izliyor” dedi.
“TÜRKİYE-AZERBAYCAN, BARIŞ VE HUZURUN TESİSİNE KATKIDA BULUNUYOR”
İki ülke birlikteliğinin tarihi gelişimini ele alan Ramin Ahmadov, “Azerbaycan 1991 yılında bağımsızlığını kazandıktan sonra, 9 Kasım 1991'de Azerbaycan'ı tanıyan ilk ülke Türkiye oldu. Turgut Özal'ın 1-3 Mayıs 1992 tarihlerinde Azerbaycan'a yaptığı ziyaret ve ziyaret sırasında imzalanan Ortak Bildiri, karşılıklı ilişkilerin ve kalkınma perspektifinin temel ilkelerini belirledi. Her iki ülke de karşılıklı yarar sağlayan işbirliği ilkelerine dayalı olarak birbirini takip eden adımlar atmaya başladı. 1993 yılında iktidara döndükten sonra Azerbaycan'ın uluslararası dünyayla entegrasyonunda Türkiye ile kapsamlı işbirliğinin genişletilmesine özel önem veren Haydar Aliyev, iki kardeş ülke arasındaki ilişkilerin her alanda gelişmesini sağlamıştır. Bugün Türkiye, Azerbaycan'ın en güvenilir siyasi müttefiki ve eşit ekonomik muadili konumundadır. İki kardeş devletin başkanlarının karşılıklı resmi ziyaretleri sırasında, kapsamlı işbirliğimizi kapsayan çok sayıda önemli belge imzalandı. Azerbaycan-Türkiye ilişkileri sadece iki kardeş milletin çıkarlarına hizmet etmekle kalmıyor, aynı zamanda dünyada ve bölgede barış ve huzurun tesisine de katkıda bulunuyor” ifadelerine yer verdi.
YOĞUN İŞBİRLİĞİ GELİŞİMİ GETİRDİ
Haydar Aliyev Miras Araştırma Merkezi araştırmasında, Haydar Aliyev'in Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı olarak Türkiye'ye yaptığı üç resmi, iki resmi olmayan ve on beş iş ziyaretinin milli liderin Türkiye'ye verdiği önemin bir göstergesi olduğunun ortaya konulduğunu anlatan Ahmedov, “2003 yılında Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı seçilen İlham Aliyev, Türkiye ile ilişkilerin geliştirilmesine özel önem verdi. Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, geçtiğimiz dönemde Türkiye'ye 2 resmi, 11 iş ziyaretinde bulundu. 13-15 Nisan 2004 tarihlerinde Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı İlham Aliyev Türkiye'ye ilk resmi ziyaretini gerçekleştirdi. Ziyaret kapsamında Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Türkiye Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile görüştü. Daha sonra genel kurul toplantısı yapıldı ve belgelerin imza töreni gerçekleştirildi. Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ile de özel görüştü. Ziyarette Azerbaycan ve Türkiye arasında ortak bildiri, sivil havacılık ve kültür alanında işbirliğine ilişkin protokol ve diğer önemli belgeler imzalandı. O günden beri, Erdoğan ve Aliyev önderliğinde iki kardeş ülke her alanda işbirliği içinde gelişimini sürdürüyor. Yoğun işbirliği, her alanda gelişimi de getirdi” tespitinde bulundu.
“ŞUŞA DEKLARASYONU KARDEŞLİĞİMİZİN VE ORTAKLIĞIMIZIN TÜM DÜNYAYA İLANIDIR”
Kardeş Türkiye ile dünyanın en güçlü ordularından birine sahip olan Azerbaycan arasındaki askeri ilişkilerin, ileri boyutlara taşındığını vurgulayan Ramin Ahmedov; “Sonuç olarak 44 gün süren Kurtuluş Savaşı'nda Türkiye'nin siyasi desteğinin üst düzeye taşınması, üçüncü güçlerin sürece müdahale etmesini engelledi. Sonuç olarak Azerbaycan, bire bir savaşta Ermenistan'ı mağlup etti. Bölgeyle ilgilenen ve Ermenistan'ı destekleyen güçlere, ‘Azerbaycan'a üçüncü güç müdahale ederse Türk ordusu da aynı şekilde misilleme yapar’ diyerek, bunu yaptıkları takdirde karşılaşacakları akıbeti hatırlattı. Bu da Azerbaycan’a zaferi getirdi. Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in, Azerbaycan Cumhuriyeti ile Türkiye Cumhuriyeti arasında diplomatik ilişkilerin kuruluşunun 30. yıl dönümü münasebetiyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hitaben yazdığı tebrik mektubunda yer alan; ‘Ülkelerimiz tarihi sınavlardan onurla ve başarıyla çıkmış, ‘Tek millet, iki devlet’ sloganının ruhuna bağlılığını tescillemiş ve yaşatmıştır. Bugün halklarımızın birliği, kardeşliği, dostluğu gibi sağlam temeller üzerine kurulu devletlerarası ilişkilerimiz en üst düzeydedir. Kardeş ülkelerimizin siyasi, ekonomik, ticari, kültürel, enerji, askeri, teknolojik ve diğer alanlarda karşılıklı yarar sağlayan işbirliklerinin yanı sıra uluslararası kurumlar çerçevesindeki başarılı işbirliklerinden de memnuniyet duyuyoruz’ sözleri iki kardeş ülkenin geldiği seviyeyi özetliyor. Cumhurbaşkanları İlham Aliyev ve Recep Tayyip Erdoğan'ın siyasi iradesi ve yorulmak bilmeyen faaliyetleri sonucunda iki ülke arasındaki ilişkiler stratejik ortaklık düzeyine yükseldi. Jeopolitik süreçleri derinlemesine anlayan, zamanı doğru değerlendiren iki usta liderin ortak adımları, birliğimizin bugün en üst seviyeye taşınmasını sağlamıştır. Azerbaycan'ın kültür başkenti Şuşa'da imzalanan ‘Şuşa Deklarasyonu’ kardeşliğimizin ve ortaklığımızın tüm dünyaya resmi ilanıdır” şeklinde konuştu.
Ceren Bilan Topal